22 Aralık 2013 Pazar

BURNUNDAN KIL ALDIRMAMAK

Zengin yaşlı bir adam bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır, İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrının sebebini anlayamaz sadece ağrı kesiciler verip, gider. Fakat adamın baş ağrısı geçeceğine daha da artarak sürer. Baş ağrısının yanında gözleri de yaşarmaya baslar. Başka doktorlar çağrılır. Adam ağrıyı kesene servet vaat eder. Ama doktorların hiçbiri ağrıyı kesemediği gibi sebebini de bulamaz.

Baş ağrısından geceleri de uyuyamayan adam iyice kötüleşmiştir. Baş ağrısı ve devamlı gözyaşları hayatı çekilmez kılmıştır. Tedavi için yurtdışına da giderler, hastanede uzun bir süre kalır, çeşitli testler yaparlar bir türlü doktorlar teşhis koyamaz.

Memleketine evine dönmesini orda dinlenmesini daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir. Zengin adam ne yapalım kaderimiz böyleymiş deyip çaresiz evine döner.

Bir gün, yaşlı adam kendini iyi hissetsin diye eski berberi çağrılır. Berber yataktan kalkamayan yaşlı adamı tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler. Berber bir an düşünür ve der ki;

- Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın.

Adamın burnunu kontrol eder;

- Hah işte! Kıl dönmüş. Sorun değil ben hallederim.

Deyip yaşlı adamın şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker. Ev halkı yaşlı adamın müthiş çığlığıyla odaya koşar. Berber canı çok yanmış olan yaşlı adamın elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla evden kovulur.

Adamın burnu kanlar içindedir. Pansumanlar yapılır, adam yatıştırılıp tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah yaşlı adam aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire değip gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan yaşlı adam, vaadini yerine getir. Berberi çağırtır ve ona bir servet bağışlar…

Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağrır…



Alıntı

18 Aralık 2013 Çarşamba

KÜÇÜK ŞEYLER


Hayatta saadeti yapan şeyler çok küçük parçalardır.
 ''Bir iyilik , bir gülümseme , tatlı bir bakış , iyi bir dilek... 
Aslında mutlu olanlar , bu küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır.''...








Alıntı



TEŞEKKÜR EDERİM ALLAHIM

Bu gece her zamankinden daha çok şükrediyorum sana
seni seviyorum,teşekkür ederim Allah'ım..
Yaşadığım zor günlerin arkasından,beni ve ailemi unutmamış olmana
sonsuz şükrediyorum Allahım..
Çoğu zaman yaşadıklarım karşısında hayata isyan etsem de,yine dönüp dolaşıp senin kapında buluyorum kendimi senin kapını her çalışımda geri çevirmediğin içinde şükrediyorum Allahım..
beni senin kapını her çalışımda kapından kovmadığın için teşekkür ederim Allah'ım..
geçmişte yaşadıklarımı hiç unutmadım,unutmayacağım...

acı da çektim,varlıkta gördüm,yoklukta gördüm,çok gözyaşıda döktüm ama hepsi bu yalan dünyada yaşanılması gerekenlerdi ve yaşadım..çünkü bu yalan dünya bir imtihan dünyası, yaşadıklarımdan da çok şeyler öğrendim..öğrenmeye de devam ediyorum,yaşadığım sürece sen izin verdiğin müddetçe de öğrenmeye devam edeceğim..ve bütün bunları yaşattığın ve her yaşananlardan sonra yine gözyaşlarımın arkasından, yüzümde güller açtırdığın içinde teşekkür ederim Allah'ım...senden başka gidecek kimsem, kapısını çalacak,yardım isteyecek kimsem yok..herkesin kalbinden geçenleri sen biliyorsun.. sen şah damarımdan bile yakınsın bana biliyorum..açılmaz denilen bütün kapıları ardına kadar açan sensin,bir tek sana güvendim ben, bir tek sana sığındım ben,yüzümü sana döndüm,sırtımı sana dayadım,azabından korkarak rızana,cezandan affına sığındım,seni her işimde vekilim tayin ettim,sen ne güzel vekilsin,bütün işlerin sonu sana varacaktır,bütün işlerim sana emanet,senden yine sana sığındım Allah'ım...
Hayatımda kaldıramayacağım ağır yükleri omuzlarıma yükleyip beni şu yalan dünyada ağır imtihanlardan geçiripte seni bana unutturma Allah'ım..verende sensin, alanda sensin,herşeyin bir tek sahibi sensin..kudretin karşısında nasıl direnebilirim ki,az verip baktırma,çok verip azdırma,helalinden hayırlısından olanı ver,her türlü hastalıktan,kazalardan, belalardan,afatlardan,dost gibi görünen düşmanların şerrinden sen koru..korktuklarımızdan kurtar, umduklarımıza hayırlısıyla nail et Allah'ım..
Nefsine zulmedenlerden etme,şeytanın seni bana unutturmasına izin verme..beni ve bütün sevdiklerimi koru bağışla,dert verip senden başka derman aratma,dertlerinde,hastalıkların da tek ilacı sensin..hakkımızda herşeyin hayırlısını ver..beni ve ailemi şu yalan dünyada diğer insanların yanında boynu bükük bırakma Allah'ım..beni lütfunla zengin kılarak senden başkasına muhtaç etme Allah'ım..
seni seviyorum Allah'ım..Teşekkür Ederim Allah'ım...





Alıntı

16 Aralık 2013 Pazartesi

ÖVÜNMEKTEN,BAŞA KAKMAKTAN BENİ KORU

ALLAHIM beni meşgul edecek sorunların çözümünde bana yet.Yarın hesabını soracağın şeylerle uğraştır beni.Günlerimi yaratılışımın amacı olan ibadetle geçirmemi sağla.Beni zenginleştir; rızkımı bol eyle.Rızkı beklemekle beni imtihan etme.para kazanmanın zorluklarına karşı bana yet;hesaba katmadığım, sanmadığım yollardan rızkımı ver; rızk peşinde koşarak ibadetinden geri kalmayayım, geçimimi sağlamak için vebal altına girmeyeyim.Benim elimle insanlara hayır ulaştır;başa kakarak onu batıl etmeme engel ol.Yüce huyları bana ihsan et ve ÖVÜNMEKTEN beni koru.Benim elimle insanlara hayır ulaştır; başa kakarak onu batıl etmeme engel ol.bana zulmedene karşı kendimi müdafaa edecek bir el, bana husumet edene karşı kendimi savunacak bir dil, bana inat edene karşı bir zafer, bana hile yapana karşı bir hile, beni ezene karşı bir güç,beni yerene karşı yalanlama cesareti,beni tehdit edene karşı bir esenlik ver...AMİN





Alıntı

10 Aralık 2013 Salı

'Tut elimden ALLAH'ım, Tut ki, edemem Sensiz...'

ALLAH'ım
Kayıyorum, tökezliyorum, düşüyorum...
 Yolumu kaybediyorum dünya çıkmazdında..
Yerim burası değil biliyorum, yine de kanıyorum...
Yanıyorum...
Ey yerlerin ve göklerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi,

 ben'im Rabbim..
Ellerimi Senden başka uzatacak kimsem yok,
kime uzatsam açıkta kalıyor bir parçam,

 kime dönsem yüzümü yönler
kayboluyor. İki adım sonrası yar, üç adım sonrası mechul..
Sana getirecek sokaklar çıkmaza dönüyor.
ben girince;ben girince Sen gidiyor musun?

Rabbim, çaresizliğimi bileli çok olmadı...
Çok olmadı eşiğine kapanıp gözyaşı dökmeyi isteyeli...
Olmuyor ALLAH'ım.. Bir şeyLer hep eksik
kalıyor. Sana gelirken, 

Sana gelmekten başka yolum olmadığını bilerek,
gelirken.. Bir şeyler eksik..

 Güzergâhım engebeli..Issız..
Düşsem tutan olmayacak..

 Yorgun başımı dayasam bir dağa,
üzerimden yol geçecek. 

Kimse görmeyecek beni Rabbim.
Kimse kimsenin derdi değil, benim Rabbim Sensin..
Atarsan beni tutacak yok, bırakırsan düşerim...

Ben Cümlelere küçük harfle başlayıp, 
büyük harfle bitirmeyi marifet sanan zavallı..
Oysa nokta koymayı bile bilmiyorken...
Ve sadece

lüzumsuz ne varsa, ne varsa zayi ettiren, 
yiyip bitiren ne varsa onu
seçen.. Düşüp düşüp düşerken... 

Hep düşerken uslanmadan yine de
düşmeyi tercih eden...
Nefisperest...
Ben...
Uyandır beni rehavetimden.. 

Günahkârım,
 utanç içinde kızarıyor yanaklarım huzurunda..
Senden başka kapım yok...
Gidecek kimse yok, kalakalıyorum karanlıklarda...
'ALLAH'ım...'
Yaratan, rızık veren, yol gösteren... 

Rahmetini kimseden esirgemeyen
Rabbim.. Düşe kalka kanamışken, yitmişken.. 

bitmişken..
 Senin sözlerin yetişiyor imdadıma:
' Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var'
Ama öyle ağır ki omuzlarım, 

öyle ağırlaşmış ki parmaklarım;
 ellerimi semâya döndüremiyorum... 
Ellerim kızarıyor.. Kalbim kanıyor.. 
Aciz, gafil, günahkar gözlerim utanıyor...
'Ya beni istemezse.?' diye
çırpınırken sözlerim...
Yine Sen yetişiyorsun imdâdıma..
Kimim var ki zaten, Senden başka..

'Bana dua edin, icâbet edeyim'
Sana, sana güvenerek geliyorum ALLAH'ım... 

'Beni bırakma, uçurumlara..'
'tut ki... Edemem Sensiz'
yer Senin, gök Senin ben Senin yollar Senin...

Bana en yakın bildiklerim Senin...
Sen istemezsen kime giderim?
 Düşsem kim tutar elimden? 
Kim sarar yaralarımı?
Rabbim gözyaşlarım kupkuru

ama yüreğim ıslak Rabbim..
Ağlayamadığım için utanıyorum, 

günâhlarımı dökemediğim için...
Ağırlığımı taşıyamıyor
güçsüz bedenim, belim bükük bu yüzden...

Sırtımda hata kamburum...
Alnımda gaflet çizgileri...

Yüzüme bakılası değil...
Ama senden başka kimim var benim?

 Kime giderim?...
'Tut elimden ALLAH'ım, Tut ki, edemem Sensiz...'

                                                                    Alıntı

ANLADIM

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil...

Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım...
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,çok acıttığında anladım..
Fakat, hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım...
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememek mi,gerçekten pişman olduğumda anladım...
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,

yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Sevgi emekmiş,emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş..."

bunları yaşadığımda anladım...




Alıntı

9 Aralık 2013 Pazartesi

ALLAHIM YARDIM ET

 Şimdi bir tek derdim var  İyi insan olmak Allahım sana yalvarıyorum bana  yardım et.İçimdeki kötülükleri,vesveseleri,fesatlıkları al iyi düşünmemi sağla ferahlık ver içime Allahım korkuyorum beni bana bırakma... 




8 Aralık 2013 Pazar

NEREYE BU GİDİŞ


Hey yolcu nereden gelir nereye gidersin? Koşuyorsan dur, durmuş isen otur ve düşün nereye bu gidiş? Hayata geldin geleli ne yapmak istedin, neler yaptın. Kendi istediklerini mi yoksa başkalarının istediklerini mi yaptın? Kendinde misin, kendi hayatını mı yaşıyorsun yoksa başkalarının hayatını mı… Sen gerçekten sen olan sen misin yoksa başkalarının olmanı istediği sen misin?

Toplum denen kavramın neresindesin? Toplumda sana ayrılan değerin farkında mısın ve bu değeri senin oluşturabileceğinin farkına vardın mı? Eğer cevabın evet ise bu farkındalığın neresindesin? Cevabın hayır ise şimdi ayağa kalk silkin ve kendine gel. 









Alıntı

7 Aralık 2013 Cumartesi

ŞÜKÜRLER OLSUN



Ben,sağlıklı, zinde ve şanslı olduğum için şükrediyorum..
Ben herkese güvendiğim güvenilir olduğum ve kendime güvendiğim için şükrediyorum!
Ben, gücümü sevgiden aldığım için şükrediyorum!
Ben, duygularımı sevgi ile ifade edebildiğim için şükrediyorum!
Ben, sevgi dolu olduğum için şükrediyorum!
Bu kadar çok sevildiğim için şükrediyorum...
Ben, kendi değerime sahip çıktığım ve her şeyin bir çaresini bulduğum için şükrediyorum!
Ben, her halimle var olduğum için şükrediyorum...
Pırıl pırıl parlayan ışıgım için şükrediyorum... 

Koruyup sahip çıkan eşim için şükrediyorum...

Canımdan çok sevdiğim yavrularım var şükrediyorum...
(Akıllım,Papatyam,İlkgözagrım,Küçügüm)


Allahın izniyle gelecek olan minigim için şükrediyorum...

Sıcak, rahat ve huzurlu yuvam oldugu için şükrediyorum...

ALLAH ' ım tüm bunlar ve daha fazlası için sana sonsuz şükürler olsun!









Alıntı

21 Kasım 2013 Perşembe

28 Eylül 2013 Cumartesi

Kız çocukları her zaman çok özeldir

Evliliklerinin ilk gününde 
kadın ve kocası kapıyı kimseye açmamaya karar verip anlaştılar.

İlk olarak o gün damadın anne ve babası evli çiftleri görmeye geldi,
kapının hemen ardındaydılar.

Kadın ve kocası birbirlerine baktılar,
adam kapıyı açmak istedi ama eşi ile yaptığı anlaşma gereği kapıyı açmadı,
böylece anne babası daha fazla beklemeyip gittiler.
Aynı gün içerisinde bir süre sonra,
gelinin ailesi geldi.
Eşler anlaşmaya rağmen birbirlerine baktılar.
Gelin gözyaşları içerisinde,
bunu yapamam diye fısıldayıp kapıyı açtı.

Eşi hiçbir şey söylemedi.
Yıllar sonra 4 oğlan çocuğunun ardından
5. olarak kız çocukları dünyaya geldi.
Baba yeni doğan kız çocuğu için büyük bir kutlama yapmayı planladı ve tüm tanıdıklarını davet etti.
Sonra o gece eşi kocasına diğer dört çocuğa böyle bir kutlama yapmadığı halde neden bu sefer böylesine bir kutlama yapmak istediğini sordu.

Eşi basit bir yanıt verdi; çünkü yalnızca kızım bana kapıyı açacak...




Alıntı