15 Kasım 2012 Perşembe

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ


Sigarayı bırakmaya çalışan kadın ve erkekten oluşan bir grup üzerinde araştırma yapıldı. Nikotin bantları ve sigara bırakma üzerine danışmanlık kursları gibi çözümlere başvurdular ve sigarayı bırakacakları günü de belirlediler. Katılımcılar bu tarihten bir hafta önce ve sonrasında 2, 8, 16 ve 28 hafta sürelerle bir depresyon testine tabi tutuldu.

Bu gruptan sigarayı bırakmayı başaranların depresif ve endişeli halinde çok kısa sürede iyileşme görüldü ve grubun en mutlu bireyleri onlar olarak görüldü. Milliyet'teki habere göre, kısa bir süre de olsa sigaradan uzak kalmayı başaranlar da kendilerini daha iyi hissederken, sigarayı bırakamayanların grubun en mutsuzları olduğu görüldü. 

Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan verilere göre sigarayı bırakmanın mutsuzluğu büyük oranda yok ettiği görüldü. Doktorlar sigaranın depresif zamanlarda sinir hücrelerini uyuşturarak endişeyi azalttığını, ancak depresif olmayan zamanlarda da o ruh halini temsil ettiğini; bu nedenle kişilerin sigarayla duygusal bağ kurduğunu ve sigara içmenin depresif ruh halini hatırlattığını belirtti...

İçmeyin noluuuurr anladınız siz kim olduğunuzu...





                                                                         Alıntı

13 Kasım 2012 Salı

İYİ Kİ DOĞDUN KÜÇÜĞÜM


Bugün A..y adında bir melek geldi dünyaya...
Bebeğim küçüğüm doğum günün kutlu olsun OĞLUM...
Yolun, bahtın açık olsun. Üzmesin hayat seni...
Gülen yüzünü hiçbir şey soldurmasın…
Hep ayaklarının üstünde dimdik kal...
Yenilme, yıkılma, ezme, ezilme...
Asla pes etme…
Hep doğruları öğrettik sana...
 Etrafındaki her şey doğru olmasa da...
Sen yine de iyilikten, doğruluktan vazgeçme..
Seni çok seviyorum Anneciğim…
Doğum günün kutlu olsun YAVRUM...
Dilerim  mutlulukların en güzelini yaşar,daima başarılı olursun ve dilerim yüzün hep güler,neşeni hiç yitirmezsin. Dünyada eşsiz bir güzellik varsa o da senin kalbindedir. Hayatının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin MİNİĞİM..
Hep sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle BEBEĞİM...
Yaşa . Sev . Gül! Bunlar eksik olmasın yaşamında. Yaşın kaç olursa olsun her şeyin en güzeli seninle olsun. Nice mutlu, neşeli ve yaşam dolu yaşlara inşallah...
Kalbimsin,sen benim her şeyimsin Allah sana hayırlı uzun ömürler versin,bol rızık versin,hep yüzün gülsün şansın hep açık olsun hep doğru ol hep doğrularla karşılaş yanında hep sevdiklerin hep seni sevenler olsun. Allah seni bütün kötülüklerden,kazalardan,belalardan,nazarlardan,kötü hastalıklardan,bütün şerlerden,şeytandan şeytanlaşmış insanlardan korusun.Hayırlı uzun ömür,hidayet,sağlık,huzur,mutluluk,hayırlı bol rızık versin,hep iyilerlerle karşılaştırsın.Ömrün boyunca bütün hayırlı duaların dileklerin kabul olsun.Melekler hep seninle olsun...
Allahım seni benden,babandan abilerinden hiç ayırmasın...
Anneciğim seni çok seviyorum iyiki doğdun.Allahım iyiki seni bana bağışladı şükürler olsun...
    Doğum günün kutlu olsun AŞKIMMM...


               

                                                       

Alıntı

12 Kasım 2012 Pazartesi

BARDAĞI YERE BIRAKIN BUGÜN !


                                                             
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı. Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu :
- "Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
- “50gm!' .... '100gm!' .....'125gm” ..diye  yanıtladı öğrenciler.
- "Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem," dedi profesör, "Ama,  benim sorum şu ki ,bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"
- “Hiçbir şey” diye yanıtladı öğrenciler.
-  "Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu  kez...
-  "Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı.
-  "Haklısınız, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"
-  "Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, vs gibi sorunlar yaşardınız ve  hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!"  tüm öğrenciler çeşitli  yorumlar yaptılar.
-  "Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir  değişme olur muydu?",diye sordu profesör.
- "Hayır." diye yanıtladı herkes.
-  Peki o zaman kolun ağrımasına veya kas spazmının olmasına neden olan neydi?"
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
- "Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?"diye  tekrar  sordu profesör.
- "Bardağı bırakın düşsün!" diye öğrencilerden biri yanıt verdi.
- "Kesinlikle!" dedi, profesör.

"Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar.Daha uzun düşünürsün.Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur.Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir,Fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!...

                                           "Bardağı yere bırakın bugün!"





Alıntı



9 Kasım 2012 Cuma

HİNTLİ VE AKREP

Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalısan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. Yakınlardaki başka birisi ona onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der:

*Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. 
Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?" *


Sevmekten vazgeçmeyin.İyiliğinizden de vazgeçmeyin.Etrafınızdaki insanlar sizi soksalar da...








Alıntı

7 Kasım 2012 Çarşamba

BUGÜN MUTLU OLACAĞIM


Bugün mutlu olacağım!!!
Bugün her şeyi olduğu gibi kabul edip, onları değiştirmek için savaşmayacağım.
Bugün kendime, vücuduma bakacağım, canımı acıtmayacağım, sadece iyi şeyler yiyip, içeceğim.
Çünkü vücudum benim en iyi dostum. 
Bugün beynimi çalıştıracağım.
Bir şeyler öğreneceğim, tembellik etmeyeceğim ve beni akıllandıracak şeyler okuyacağım...
Bugün vicdanım için iki şey yapacağım.
Birincisi: birine, fark ettirmeden, iyilik yapacağım.
İkincisi; çoktandır kaçtığım bir işi halledeceğim.
Bugün olumlu olacağım.
İyi giyineceğim, kibar olacağım, takdir edeceğim, kimseyi eleştirmeyeceğim ve ukalalık yapmayacağım.
Bugün sadece, bulunduğum gün için yaşayacağım.
Hayatımda karşılaşacağım problemlerin hepsini birden çözmeye kalkışmayacağım.
Bugün kendime yarım saat ayıracağım.
Yapayalnız kalıp güzel şeyler düşüneceğim.
Büyük hedeflerimi düşleyeceğim.
Bugün hiç korkmayacağım.
Hele mutlu olmaktan hiç korkmayacağım.
İnsanların beni sevdiğinden şüphe duymayacağım.
Bugün mutlu olacağım!!!






Alıntı

6 Kasım 2012 Salı

EVLATLARIMIZ İÇİN DUA


Ey Rabbimiz!

Bizi birbirinden güzel evlatlarla sevindirdinnimetlendirdin. Şefkatin en tatlısı ile tanıştırdın; Sana sonsuz hamd-ü senalar olsun. Onların emanet olduğunu asıl sahiplerinin sen olduğunu bize unutturma.
Onları önce ve daima Senin kulun oldukları bilinci ile yaşat. Sana asi olmaktan onları yine Sen koru Allah'ım. Emir ve yasaklarına gönüllerinde hiç bir sıkıntı duymadan tabi ' olmayı  onları muvaffak et. Senin emirlerini herşeyin üzerinde tutacak bir iman ve teslimiyet ver. Peygamber Efendimizin (a.s.m.)muhabbetini gönüllerine sindir. Şefaatini nasip et.
Allah'ım yavrularımızıKur'an'ı Senin razı şekilde okuyan anlayankullarından eyle. Kur'an'a hizmet etmeyi nasip et.
Çocuklarımızı ahir zaman fitnelerinden muhafaza et. Her iki dünyada salih kullarına yoldaş eyle.Her ne olursa olsundaima Sana sığınmayı onlara nasip et.
Onlara gözlerinin gönüllerinin aydınlığı olacak dinlerini takviye edecek iki dünyada refakat edecek hayırlı eşler nasip et.
Senin verdiğin istidatlarına uygun insanlara faydalı olacakları helal rızık kazanabilecekleri hayırlı meslekler ve o mesleklere ulaştıracak hayırlı okullar nasip et.Dünyalarını ahirete, yönelik yaşamayı nasip et.
Allah'ım habibin (s.a.v) hürmetine evlatlarımıza iki dünya saadeti ver. Rab olarak Senden din olarak islamdanpeygamber olarak Hz. Muhammed'ten (s.a.v) razı eyle. Dinde dünyada ve ahirette af ve afiyet ver.Onların sahibi Sensin. Yavrularımıza sahip çık Allah'ım!.
Âmin!Âmin! Âmin!
                                                                                                                           
                                                                                                                               
      




Alıntıdır...

5 Kasım 2012 Pazartesi

GEÇMİŞ OLSUN AKILLIM

Ya Rabbi! Sen şifa vericisin.Ogluma akıllıma şifa ver.Onu  iyi edecek,ancak Senin şifandır.Ey Allah’ım ! Öyle bir şifa ver ki bir daha acı, üzüntü,hastalık,görmesin.AMİN...

Allahümme Rabben-nas müzhibel-be’s üşfi enteş-şafi la şafiye illa ente üşfi şifaen la yüğadiru sekamen...


''Ey ALLAH’ım! İnsanların Rabbi sensin, her zorluğu gideren sensin Şifa ver, şifayı ancak sen verirsin, senden gayrı şifa verecek yoktur...

Öyle bir şifa ver ki, hasta üzerinde hastalık izi ve eseri bırakmasın...

Ya Rabbi! akıllımı nazarlardan kem gözlerden koru.

"Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh."

"Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah'a sığınırım."Amin



      

Alıntı

ÖZLEDİM

Ya Rabbim! yavrularımızın yollarını aç!
Bildiğimiz bilmediğimiz her türlü tehlike ve kötülüklerden yavrularımızı koru.
Bildiğimiz bilmediğimiz her türlü güzellik ve iyiliklere yavrularımıza eriştir.
Dualarımızı aziz ve yüce İsmin hürmetine kabul et...
Çok özledim...AMİN AMİN AMİN

MUTLU ÇİFTLERİN SIRLARI


Çok seviyorum ama yürümüyor”, “Çok seviyorum ama anlaşamıyoruz”.Sevgiye rağmen yürümeyen bir ilişki nasıl düzelir.Sevgiyi büyütmek, biraz da anlayış ister. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan, uyumlu olmayı denemek gerekir.

Sorunların üstüne çok gitmemek gerektiğinin bilincinde olmak da güzel bir ilişkinin anahtarlarından biridir.
Tartışma, aradaki sevgiyi, bağı bitirmez. Bitirmesine de izin vermemek gerekir. Sakinleştikten sonra yeniden konuşulabilir. Birbirinize ait alan hakkını tanımalısınız.
Çok seviyorum ama yürümüyor”, “Çok seviyorum ama anlaşamıyoruz”.Aslında bunun böyle olduğunu kabul edip, buna rağmen anlaşıyor olmayı denemek çok önemli ve kesinlikle yapıcılıktır. Herkes birbirini olduğu gibi kabul etmeli ve öyle sevmeli. Zaten sevgi, buna rağmen sevmektir.
Sevgi iyileştirir; yaralamaz. 

Mutlu çiftlerin sırlarından biri, hafızalarıdır.

Mutlu anlarını unutmayan, onları saklayan daha başarılıdır. Çünkü bir sorun çıktığında onlar hemen geriye bakıyorlar. Yaşadıkları olumlu her şeyi hatırlıyorlar ve ilişkilerinin aslında mutlu olduğu sonucuna varıyorlar. Çünkü ilişkinin temelleri mutluluk ile şekilleniyor bu şekilde.

                   Özen gösteren çiftlerden olun ve mutlu kalın...







Alıntı...

3 Kasım 2012 Cumartesi

ANNEM

         
Mümin Üzücü bir olayla karşılaşsa sabreder kazanır, sevindirici bir olayla karşılaşsa şükreder yine kazanır. Yani Mü'min bu özel vasfı sayesinde her olayı hakkında hayra çevirebilir. Böylece tevekkül ve teslimiyeti ona hep kazandırır, hiç kaybettirmez..."
Dün ben böyleydim 







1 Kasım 2012 Perşembe

BUGÜN ÇOK GÜZEL OLACAK

Bugün çok güzel olacak

Adeta yeniden doğmuş gibi kalktın. 
Evet, bu gün çok güzel olacak... 
Bu güzelliğe kendini alıştır. Şaşırma. Bu gün hiçbir olumsuzluk yok çünkü. Aklında hesaplaşman gereken hiçbir pürüz yok. Ne güzel, 
bugün çok güzel olacak...
İşlerin yolunda olacak, özlemle beklediğin seni mutlaka arayacak, eski dostlarla karşılaşacaksın.Ne güzel! hazırla kendini.Hadi bu gün bir sinerji yaratalım.Nasıl mı? Yürürken daha dinamik, hatta ritmik ve de istersen parmaklarını sanki bir melodi dinlermişçesine şaklat.
Çünkü bu gün çok güzel olacak...
Hayata umutla sarıl, hem zaten tüm pürüzleri kafandan atmadın mı? Artık pürüz yok kafanda.Sende varsa aşk, sevecenlik, insancıllık. sevgi, umut, olumlu beklenti, daha sayayım mı? Dur! Yeter bu kadar. Gerisini sen içinden tamamla.
Çünkü bu gün çok güzel olacak...
Hadi kalk. Çık dışarı. Solu o güzel havayı. Seninle birlikte soluyan birkaç milyar insan gibi… Sen farklısın. Evet, sen farklısın. Sevgin var, umudun var. Usun tutsak değil. Ya da artık tutsak değil. Yürümeye başla. Kendini hazırla. Hiçbir olumsuzluk yok bu gün. Kötü şeyler bekleme, olmayacak. Olumlu düşün. Her şey bu gün olumlu…
Çünkü bu gün çok güzel olacak...
Ama olduğun gibi ol,olduğun gibi davran. Bu yeter, sadece bu yeter. Gerisi peki? Acele yok, hiç aceleye gerek yok.
İşte kelimeler de aynı. Bazen tek bir kelime, bazen bir tümce... Neler ifade etmez ki. Aman sözlere dikkat… Bazen kişiyi kırar. Ne dedik bugün olumsuzluklara yer yok…
Çünkü bugün çok güzel olacak...

 Annemin İlkgözağrısıyım Yaşım Kaç Olursa 
Olsun...
Bugün çok güzel olacak demiştim...








Alıntı