14 Mayıs 2012 Pazartesi

EINSTEIN VE ŞÖFÖRÜ


                                       
Einstein bir çok yerde konferanslar vermişti. Bu konferanslara özel şoförün kullandığı bir otoyla gidiyordu. O konferans verirken şoför de dinleyiciler arasında oturarak onu dinlerdi. Bir gün yine bir yere konferansa gidiyorlardı. Bir aralık şoför, "-Dr Einstein," dedi, sizi o kadar uzun zamandır defalarca dinledim ki artık yapacağınız konuşmayı kelimesi kelimesine biliyorum." Yaşlı adam pası almıştı.
"-Pekala," dedi, "şimdi gitmekte olduğumuz yerde beni tanımazlar. Palto ve şapkalarımızı değişelim ve sen konuş."Şoför konuştu. Gerçekten de dersini iyi çalışmıştı. Biri çıkıp da daha önceki konferanslarda sorulmamış bir soru soruncaya kadar sorular kısmını bile başarıyla götürüyordu. Yine de bozuntuya vermedi:
"-Böyle basit bir şeyi sormanız gerçekten çok garip," dedi, "şimdi arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve size cevap vermesini söyleyeceğim."






Alıntı

FARKINDALIK ÖYKÜSÜ

Bir gün New-York’ta bir grup iş arkadaşı,yemek molasında dışarıya çıkar.Gruptan biri, Kızılderili’dir.Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri,yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili,kulağına cırcır böceği sesinin geldigini söyleyerek cırcır aramaya baslar.Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını,kendisinin öyle zannettigini söyleyip yollarınadevam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder.Kızılderili, yolun karşı tarafına dogru yürür,arkadaşı da onu takip eder.Binaların arasındaki bir tutam yeşilligin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar Arkadaşı, Kızılderili’ye: “Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?” diye sorar.Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşınakendisini takip etmesini söyler.Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldigi tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.Kızılderili, arkadaşına dönerek:Önemli olan, nelere değer verdigin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.”der...(Alıntı)







                                   


                                                 

GÖREBİLMEK(GÖZÜ GÖRMEYEN ÇOCUK)

                                                              



Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :Buraların yabancısıyım demiş.Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum,çok yakın olduğunu söylediler.Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra :- Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş.Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez.- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz?diye gülümsemiş çocuk.Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.- İyi ama, demiş adam, bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malûm?- Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye atılmış çocuk.Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde farketmiş çocuğun kör olduğunu.Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettiğini.Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:- Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:- Artık emin değilim, demiş. Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.
Gösterdim... gördü anlamına gelmez
Söyledim... duydu anlamına gelmez
Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
Anladı... hak verdi anlamına gelmez
Hak verdi... inandı anlamına gelmez
İnandı... uyguladı anlamına gelmez
Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez...


Alıntı

13 Mayıs 2012 Pazar

MELEĞİN ADI... N..T.N

Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış. Bir gün Allah'a sormuş:
- Allah'ım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler, fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki orada nasıl yaşayacağım?
- Tüm meleklerin arasından bir tanesini senin için seçtim. O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana her gün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın.
- Peki insanlar bana bir şey söylediklerinde dillerini bilmeden söylediklerini nasıl anlayacağım?
- Meleğin sana dünyada duyabileceğin en güzel, en tatlı sözcükleri söyleyecek, sana konuşmayı dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
- Peki Allah'ım, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?
- Meleğin sana bana dua etmeyi öğretecek.
- Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum, beni kim koruyacak?
- Meleğin seni kendi hayatı pahasına dahi olsa daima koruyacak.

-Fakat ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm.
-Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve bana gelmenin yollarını sana öğretecek.
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete gelmeye başlar. Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar:
- Allah'ım eğer gitmek üzere isem lütfen çabuk söyle benim meleğimin adı nedir?
- Meleğinin adının önemi yok yavrum, sen onu "ANNE" diye çağıracaksın.









GALATASARAYLI FENERLİ

EN BÜYÜK CİMBOM...


YAŞAA FENERBAHÇE...



_Ne yapayım ilkgözağrım' la küçüğüm galatasaraylı,akıllım'la papatyam fenerli bende Anneyim!...







11 Mayıs 2012 Cuma

DUA

“Ya rabbi!İster Hz.İsa,ister Hz Musa,ister Hz Nuh aşkına,Hz İbrahime putları kırdıran ruh aşkına,Ölümsüzlüğe Hz Muhammed sevdasıyla koşan umut aşkına,güzel isimlerinin aşkına,katında duaları kabul görmüşler aşkına,bizlerin sıkıntılarını gider,bizlere şifalar ver,bizleri borç sıkıntısından kurtar,bizi her türlü kötülüklerden koru,bizlere senden istediğimiz hakkımızda hayırlı olan isteklerimizi ver,bizlerin kaplerini senin sevginle yıka,bizleri daima seni zikreden,şükreden kullarından eyle.bizlere halimize bakarak değil lütfunla muamele eyle... Amin...
                         


10 Mayıs 2012 Perşembe

DÜNYA NASIL DÜZELİR(HARİTA)

Adam, pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için pijamalarını giyer ve eline gazetesini alır. Düşüncesi, bütün gün miskinlik yapıp evde oturmaktır.

Tam bunları düşünürken oğlu koşarak gelir ve sinemaya ne zaman gideceklerini sorar. Baba, oğlunu bu hafta sonu sinemaya götürmeye söz vermiştir ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahaneyle oğlunu başından savmak ister.
Birden, gazetenin promosyon olarak verdiği dünya,haritası gözüne ilişir.
Önce dünya haritasını keserek küçük parçalara ayırın ve oğluna,
"Eğer bu haritayı birleştirip düzeltebilirsen,seni sinemaya götüreceğim" der.
İçinden de, "Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirse, bu haritayı akşama kadar düzeltemez" der.
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak gelir.
"Baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz!" der.
Adam önce oğlunun söylediğine inanamaz. Ama haritanın tamamlandığını görünce, hayretler içinde bunu nasıl yaptığını sorar.
Çocuk şu cevabı verir:
"Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya da kendiliğinden düzeli verdi."


Alıntı

4 Mayıs 2012 Cuma

ALLAHIM BİZE MERHAMET ET

Allah’ım bize merhamet et.

Allah’ım bize lütfunla muamele eyle.

Allah’ım bize rahmetinle muamele eyle.

Allah’ım bizi Nurunla nurlandır.

Allah’ım Sana sığınıyoruz bildiğimiz ve

bilmediğimiz kötülüklerden

Allah’ım Sana sığınıyoruz

belardan,musibetlerden,her türlü şerden

Allah’ım Sana sığınıyoruz Cehennem

azabından,kabir azabından.

Allah’ım Sana sığınıyoruz,rızasızlığından

Allah'ım bizlere varlğını hissettir,lütfunun ışığı

hoşnutluğunun yolunu göster.

Cennetinle müjdele,Cehennemden uzak tut.

Kalplerimizi iman ve mağfiret eyle.Nurunla 

nurlandır.

Allah’ım her gün sabah uyanınca sana

şükretmeyi

O gün ve diğer günlerimizi senin razı olduğun

kullardan olmayı nasip et bize.

Allah’ım Sen dua edenin duasını kabul edersin

Duamızı makbul dualardan eyle.

Hakkımızda hayırlı olanı gönlümüze de razı et.

Bizim için ne hayırlı en iyi bilen Sensin

O zaman Allah’ım bize hayırlı bir yaşam ver.

Hem ahiretimizi,hem dünyamızı af ve afiyet

eyle.

Analarımızı ve babalarımızı da affeyle,Onları

mağfiret eyle.

Allah’ım şükürler olsun senin kulunuz ve Sana

İnanıyoruz.

Bizi hatalarımız ve kusurlarımızla kabul et.

Allah’ım

Yanlış ve hatalarımızı anlamayı ve kısa

zamanda düzeltmeyi nasip et.

Bizlere rızanı kazanacak ameller nasip et.

Bizleri senin razı olduğun hayatlar yaşat.

Allah’ım Senden sadece Rızanı istiyoruz

Dualarımız kabul et Allah’ım...








Alıntı

BUGÜNKÜ MENÜMÜZ


Bugünkü yemeğimiz patlıcan kebabı yanına pilav,cacık,salata iyi gider...

3 Mayıs 2012 Perşembe

ALLAH'IM HAYIRLI OLANI VER

Bazen Allah'a dua ederken 'Allah'ım Hakkımda Hayırlıysa Ver'diyoruz, Sonra hakkımızda Hayırlı olanı verdiğinde biz
beğenmiyoruz, Hz. Ali Şöyle Dua ederdi:'Allah'ım Gönlümde olanı hakkımda Hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olanları da
gönlüme Razı eyle...AMİN



1 Mayıs 2012 Salı

DİYET Mİ?

İki lahmacun,bir çikolata,bir dondurma!.. 5 günlük diyet boşa gitti tüüh napim gözüm döndü...