19 Nisan 2012 Perşembe

KAVANOZ VE İKİ FİNCAN KAHVE

       
Ne zaman hayatında bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne
zaman 24 saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez
kavanozu ve 2 Fincan Kahveyi hatırlayınız!
Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu olduğu halde
derse gelir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne
büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolu dolmadığını sorar; 
Öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı
çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl
taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları
doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup
dolmadığını sorar, onlar da 'evet' doldu derler, profesör bu
defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki
kumu yavaşça kavanoza döker.
Tabii Ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları
doldurur
Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, Öğrenciler de koro halinde 'evet' derler. 
Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler!
Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek 'eveet' Diyerek; Ben 'Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım ' Der.
Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz,arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan
şeylerdir. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz eviniz, arabanız vs. Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir. 'Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız...' diye, anlatmaya devam eder, 'çakıl taşlarına Ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. 
Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz Eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın.Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın.Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikletenis toplarını kavanoza yerleştirin.Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin . Gerisi hep kumdur. 
Bu Ara Bir öğrenci sorar; 'Peki, O iki fincan kahve nedir?' Profesör gülerek: 'Bu soruyu bekliyordum, Hayatınız ne Kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan Kahve içecek kadar yer vardır. Hayat, Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek değildir. Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir.Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de
değildir. Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir. Aslında hayat, notlar,para, giysiler, girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir. Hayat Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk,şefkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır. Hayat Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir. Ne dediğin ve ne demek istediğindir. İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir. Her şeyden önemlisi hayatı başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.İnsanların en acizi dost edinemeyen, ondan daha acizi ise dost kaybedendir.

Alıntı 

18 Nisan 2012 Çarşamba

EVDE PİKNİK

 Evde piknik yaptık
 hazıra konmak yorulmadan bu keyfi yapmak çook iyi geldi...

DÖRT MUM

Bir odada dört mum sessizce yanıyordu. O kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarındaki fısıltı şeklindeki konuşmalar bile rahatlıkla işitiliyordu.

1. Mum "BEN BARIŞIM !" dedi. Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim... Ve sessizce karanlığa gömülüverir...

2. Mum ''BEN İNANCIM !'' der. Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı, diye eklerken hafif bir esinti ışığını söndürüverir.

3. Mum çok üzgündür. "BEN SEVGİYİM" ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı.
İnsanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye başladılar. Sessizce söner gider Sevgi mumu...

O sırada içeri aniden bir çocuk girer. 3 mumun söndüğünü görünce sebebini sorar ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına hayıflanarak ağlamaya başlar.

4. Mum, yumuşak ve yatışıtırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyler. "Korkma ben etrafıma ışık saçtığım sürece diğerleri yeniden yanarlar ve onlar da aydınlatmaya devam ederler. Zira ''BEN UMUDUM !" Gözleri parlayan çocuk umut mumunu alır ve diğerlerini sevgiyle teker teker yakar...

İçinizdeki umut mumunun saçtığı ışığı asla söndürmeyin. Küçük çocuk gibi diğer sönmek üzere olan üç mumun da sürekli yanık kalmaları için çaba harcayın...





Alıntı

14 Nisan 2012 Cumartesi

YAVRULARIMI KORU ALLAHIM

[NAZARDAN KORUNMA DUASI]

Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin 
ve min külli aynin lammeh."
"Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden 

bütün kelimeleri yüzü hürmetine
 Allah'a sığınırım." 
"Ve in yekadullezîne keferû leyuzlikûneke biebsarihim lemmâ semiu'z-zikre 
ve yekulûne innehu le mecnûnun ve ma huve illâ zikrun lil âlemîn."
"Bismillahillezi la yedurru maasmihi şeyün fil erdi vela fissemai ve 
hüvessemiulalim"
Allahım çocuklarımı(papatyam içinde sende varsın) nazarlardan,
 kem gözlerden kötü sözlerden,kazalardan,belalardan,
kötü hastalıklardan, fesatlardan ,kıskançlardan, 
şeytandan şeytanlaşmış insanlardan koru yavrularıma
 hidayet ver helal rızık ver.haramdan uzak tut .
Sağlık ,mutluluk,huzur ver.AMİN...

ALLAH RIZASI(BERBER)

  Cüneyd-i Bağdadi, birisi ona gelir sorar:


-İhlâsı kimden öğrendiniz?
-Mekke-i Mükerreme'de harçlıksız kalmıştım. Basra'dan para bekliyordum ama gelmemişti. Saçım sakalım çok uzamıştı. Bir berbere girdim. 
- Peşin peşin söyliyeyim param yok, dedim,
- Allah rızası için saçlarımı düzeltebilir misin?
Berber o anda mevki sahibi birini traş etmekteydi. Onu bırakıp bana başladı. Adam itiraz etti. 
Berber: 
- Kusura bakmayınız efendim. Sizi ücreti mukabilinde traş ediyorum. Ama bu genç Allah rızası için istedi, dedi. 
Berber dahasını da yaptı, bana harçlık verdi. Aradan birkaç gün geçti, beklediğim para geldi. Ona bir kese altın götürdüm. 
- Asla alamam. İnan Allah'ın rızası daha değerli, dedi.




Alıntı

KÜÇÜĞÜM

Allahım küçüğümün iki gün boyunca spor şampiyonası olacak yavruma önce sağlık ver sabır, güç, kuvvet, mutluluk, huzur ver başarılı, azimli olsun,içindeki korkuyu,heyecanı,sıkıntıyı al yarabbim inşallah güzel haberlerle gelsin hakkında hayırlısı olsun yavrumun hep yüzü gülsün hep onu koru kolla Allahım.Amin


Rabbi Yessir Ve La Tuessir Rabbi Temmim Bil Hayr
Anlamı:"Rabbim! kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır" 
Annem seni çok seviyorum sen her şeyden daha önemlisinAllahım seni bana bağışladığı için şükrediyorum iyiki varsın iyiki benim küçüğümsün.Allahım seni abilerini bütün kötülüklerden,nazarlardan korusun.hep sağlıklı,mutlu,huzurlu,olun,amin...
             BAŞARILARRRR...






13 Nisan 2012 Cuma

ÖPÜCÜK DOLU KUTU

Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kâğıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı....

Yılbaşı sabahı küçük kızı, paketi getirip "Bu senin babacığım" dediğinde üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına... Bir gece önce yaptığından utandı... Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu... Kızına gene bağırdı.
"Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?" Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı, "O kutu boş değil ki baba" dedi... "İçini öpücüklerimle doldurmuştum!" Adam öyle fena oldu ki... Koştu... Kızına sarıldı... Beraberce ağladılar. 

Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı... 


7 Nisan 2012 Cumartesi

MUTLULUĞUN REÇETESİ

Doyum sağlayacak kadar bir amaç...  
Geçinebilecek kadar bir iş...
Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik...
İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl...
Birçok insanı beğenecek, bunlardan birazını da sevecek kadar şefkat...
Kendini sevecek kadar özsaygı...
Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu
Zorluklarla yüz yüze gelecek kadar cesaret...
Sorunları çözecek kadar yaratıcılık...
Her an gülecek kadar mizah duygusu... 
İyi bir yarını bekleyecek kadar umut...
Hayatı bütün değerleri ile yaşayacak kadar bir sağlık...
Sahip oldukların için şükran duygusu...







Alıntı

6 Nisan 2012 Cuma

HAYATIN ANLAMI SENİN BAKIŞLARINDA GİZLİDİR.

Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı. Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş. Ama aldığı cevaplarda ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş. Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş..
Köy, kasaba, ülke dolaşmış, bu arada zamanda durmuyor tabiki… Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona
-Şu karşı ki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar. İstersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir.” demişler.
Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam.. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye “Hayatın anlamının ne olduğunu” sormuş..
Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş…
Adam kabul etmiş..
Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş.
Simdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel… Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin. Eğer bir damla eksilirse kaybedersin..
Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış “evet” demiş, “kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı?
Adam saşkın.. “Ama” demiş, “ben kaşıktan başka bir yere bakmadim ki..”
“Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun, kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel”, demiş Bilge…
Adam tekrar bahçeye çıkmış, gördügü güzellikler büyülemiş, muhteşem bir bahçedeymis çünkü..
Geri geldiginde bilge, adama bahçe nasıldı diye sormuş.. Adam gördügü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış. Bilge gülümsemiş, ama kaşıkta hiç yağ kalmamış demiş ve eklemiş:
“Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp gider, sen farkına varmazsın.. Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yasarşın akıp giden zamanın anlam kazanır…”
“Hayatının anlamı senin bakışlarında gizlidir”

Image Hosted by ImageShack.us

                                                                                               Alıntı


5 Nisan 2012 Perşembe

KARDEŞLİK

Kardeşlik öyle bir denizdir ki dibi bulunmaz eşi benzeri yoktur, öyle bir sırdır ki, her gönül kaldırmaz, öyle özeldir ki vicdanı olmayan anlamaz!..

3 Nisan 2012 Salı

NAZARDAN KORUNMA DUASI

Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh."

"Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah'a sığınırım."



"Ve in yekadullezîne keferû leyuzlikûneke biebsarihim lemmâ semiu'z-zikre ve yekulûne innehu le mecnûnun ve ma huve illâ zikrun lil âlemîn."


Gerçekten o küfredenler Kur'an-ı işittikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. "O, mutlaka bir mecnundur" diyorlar. Oysa Kur'an bütün alemler için büyük bir uyarıcıdır.." (Kalem Sûresi, 51-52) 


Allahım çocuklarımı kocamı beni kem gözlerden kötü sözlerden, fesatlardan ,kıskançlardan, şeytandan şeytanlaşmış insanlardan koru hepimize hidayet ver helal rızık ver.haramdan uzak tut .Sağlık ,mutluluk,huzur ver.AMİN